Kadında ve Erkekte Fizyoloji ve Anatomi

FİZYOLOJİ BİLGİLERİ : SİSTEM NASIL İŞLEMEKTE

CİNSEL İLİŞKİNİN SAFHALARI
Psikolojik durumun esas olduğu, endokrin, nörolojik ve vasküler sistemler ile de yoğun bir etkileşim içinde olan cinsel yanıt; periferik ya da santral uyarımla başlar ve kendini bir takım damarsal değişiklerle gösterir.

Masters WH ve Johnson VE. Human sexual Inadequacy ve Human Sexual Response adlı eserlerinde, insan cinsel yanıt sürecini fizyolojik olarak birbirini izleyen 4 aşamaya ayırdı.

Bunlar:

1-uyarılma(excitement)
2-plato(plateau)
3-orgazm(orgazm)
4-çözülme(resolutüon)

Helen Singer KAPLAN, The Illustrated Manual of SEX THERAPY ve New Sex Therapy: Active Treatment of Sexual Dysfunctions adlı eserlerinde, bunlara daha psikolojik bir boyut olan istek aşamasını ekledi. Diğer aşamaları birleştirerek tek başlık altında topladı ve trifazik yani 3 fazlı modeli geliştirdi.

Bunlar ise:

1-cinsel istek (sexual desire)
2-cinsel uyarılma (sexual arousal)
3-doyum (orgazm)

Cinsel sağlık bilimi tarafından da kabul gören bu fazların herhangi bir yerindeki bozukluk, cinsel işlev bozukluklarının sınıflanmasına yardımcı olur.


Kadınlarda Orgazm

Mutlu bir cinsel birlikteliğin önemli unsurlardan biri her iki tarafı da mutlu kılan aynı zamanda bedensel ve ruhsal yönden tatmin eden bir cinsel ilişkidir. Mutluluk veren bir cinsel ilişki eşleri daha huzurlu,daha sakin daha mutlu ve çevrelerine karşı daha sevecen yaparken, birbirlerine daha çok bağlar,ve onları bütünleştirir.

Cinsel birliktelik öncesi partneri çıplak olarak görme, tatma, dokunma, işitme yani partnerin sesini duyma, koku gibi seksüel uyarı veya düşünceler ile başlayıp duyguların ve vücudun ortak hareket etmesi sonucu yaşanan bedensel ve ruhsal rahatlamaya orgazm denir. Orgazm, birtakım cinsel uyaranlarla beynin uyarılması ile başlayan ve uyaranların etkisiyle kişide bedensel ve ruhsal olarak algılanan cinsel yanıtın son aşamasındaki hoş bir histir. Orgazm vücudumuzun diger fonksiyonları gibi öğrenilebilir istemli bir reflekstir.

Orgazmın Faydaları

- Bedensel ve ruhsal olarak bir rahatlama sağlar.
- Stresi ve gerginliği azaltır

Orgazmın Fazları
Masters ve Johnson adlı bilim adamları yaptıkları çalışmalarda orgazmı 4 fazda ele almıştır.

1-Uyarılma Fazları: Kadında cinselliği yaşama ihtiyacının ortaya çıkarmasıyla başlayan bu fazda memelere ve genital organlara giden kan miktarında artma olur. Bu sayede vajina girişindeki Bartholin salgı bezleri faaliyete geçerek vajinal kaygan sıvı salgılanmasında artış ve 10-30 saniye içinde ıslanma meydana gelir. Meme uçları belirginleşir ve memeler büyür.daha sonra sonra rahim ağzı ve rahim yukarıya doğru çekilir, dudaklar şişip düzleşip ve araları açılarak vajinanın alt kısmı genişler, klitoris kabarır. Bu sayede tüm bedende cinselliğe hazırlık için yukarıdaki değişiklikler meydana gelir. Ayrıca bu evrede kalp atışları hızlanır vo solunum sayısı artar, kan basıncı yükselir, boyunda ve göğüste kızarmalar meydana gelir.

2-Plato yani Gerilim Fazı: Bu fazda cinsel gerginlik ve erotik duygular yoğunlaşır, cinsel arzularda artış iyice belirginleşir. Vajinanın dış 1/3 kısmındaki kan miktarında artma nedeniyle şekli değişir, iyice şişer ve üst kısmı balonlaşır ve bu esnada vajinada hafif bir ağrı olabilir. Rahim uyarılma fazındakinden daha yukarıya doğru çekilir, klitoris daha da belirginleşir ve dudakların rengi koyulaşır ve normalin 2- 3 katı büyür. Klitoris iyice şişer. Memelerin uç kısmındaki koyu renkli alan belirginleşir. Kalp hızı artar ve ateş basması olur. Bacaklarda ve kalçalarda kasılmalar olur. Eğer uzun sürerse vajinal ıslaklık azalabileceği bu fazın sonlarına doğru kadının vücudu tam bir cinsel birleşmeye hazır hale gelir. Bu fazda bir önceki fazda büyümüş olan klitorisin küçülme eğilimi göstermesi ve orijinal boyutunun yarısına kadar küçülmesi orgazmın yaklaştığını gösteren önemli bulgulardan biridir.bu fazın süresi kadından kadına hatta bazen aynı kadında bir cinsel eylemden diğerine belirgin değişiklikler gösterebilir.


3-Orgazmik yani Doyum Fazı: Daha önceki evrelerde artmış olan gerginliğin boşaltılması olarak algılanabilecek bu fazla ateş basması tüm vücuda yayılır. Vücutta bulunan kasların çoğu kasılır ve tam zirve noktasında vücut kaskatı kesilir. Bu durum kadının yüzünde sanki acı duyarmış gibi bir görüntü yaratabilir. Mesanenin dışa açıldığı yerden sıvı salgısı olur ve bu durum kadının boşalması olarak tanımlanabilir. Rahim vajina ve anüste eş zamanlı, ritmik düzenli kasılmaların olduğu en kısa süren fazıdır. 0.8-1 saniye aralıklarla gerçekleşen bu kasılmalardan kadında bir orgazm esnasında 3-15 kasılma olur. Kadının burnu hafiften sulanmaya başlar, baş parmağı dik duruma geçer, gözbebekleri büyür, boğazı kurur ve yutkunma gereksinimi duyar, göğüsleri arasındaki deri hafifce kızarır, ayakları da oynar.


4-Çözülme yani Gevşeme Fazı: Daha önceki fazlarda gerçekleşen değişimlerin normale dönme sürecidir. Tüm bu geri dönüş süreci 5-10 dakika sürer. Klitoris ve meme uçları hassaslaşır ve ağrıya duyarlı bir hal alır. Ateş basması kaybolur. Hızlı soluk alam ve terleme görülür. Kalp hala daha hızlıdır. Eğer bu fazda seksüel uyarı devam ederse kadın daha fazla sayıda orgazm yaşayabilir. Kadınlar beyinden orgazm esnasında salgılanan endorfin adı verilen mutluluk hormonlarının etkisiyle gevşer ve kendilerini iyi hissederler. Kadınların çoğunda orgazm sonrası klitoris ve meme uçları hassaslaşır ve ağrıya duyarlı hale gelir.

Kadında Cinsel İşlev Fizyolojisi
Cinsellik önce arzu etmekle başlar. Daha sonra Masters ve Johnson adlı iki bilim adımının tarif ettikleri uyarılma, plato, orgazm ve çözülme evreleri birbirini takip eder. Bu evreler kadın ve erkekte belirgin farklılıklar gösterir. Konumuz kadınlara odaklanma olmasına karşın zaman zaman erkeklerle kadınlar arsındaki farklılıklar üzerinde de durulacaktır. Evrelerin her biri yaş, hastalık, ilaçlar, alkol, uyuşturucu kullanımı ve psikolojik ve ikili ilişkilerden kaynaklanan sorunlardan olumsuz etkilenebilirler.

Kadınların Duyarlı Bölgeleri
Kadınların çoğunda genital bölgenin en duyarlı kısmı klitoristir ve en güçlü orgazmlar bu bölgenin uyarılmasıyla ortaya çıkar. Kadının diğer duyarlı bölgeleri ınemeler, meme uçları, labiumlar ve vajinadır.G noktası ise (Graefenberg tarafından 1944 yılında tarif edilen bir bölgedir ve vajina ön duvarının ortalarında yer almaktadır. Derin basınca duyarlı olarak kabul edilmekle beraber orgazm oluşumunda birincil önem taşıyan bir bölge değildir. Orgazmda bazen aynen erkekteki ejakulasyona ( boşalmaya ) benzer bir sıvı geldiği saptanmış olmakla beraber bu sıvının aslında idrar olduğunu ve kadındaki ejakulasyon yani boşalma olarak tarif edilen olayın muhtemelen orgazm sırasında idrar kaçağı olduğu sonradan anlaşılmıştır. Gerçekten de hiçbir idrar kaçırma şikayeti olmayan bayanlarda güçlü bir orgazmda istemsiz idrar kaçağı olabilmektedir

Cinselliğin Evreleri

Arzulama evresi: Bu evre cinsellik dürtüsünün ortaya çıktığı ve cinselliği ifade etme arzusunun duyulduğu evredir. hayaller ya da eşten alınan görsel uyaranla başlayabilir.

Uyarılma evresi: Arzulamayı uyarılma evresi takip eder. Bu evre parasempatik sistem tarafından yönetilen ve erotik duygular eşliğinde kadında vajinal salgının arttığı "ıslanma" dönemidir. Vajina duvarından ve vajina girişindeki Bartholin bezlerinden salgılanan sıvılarla birlikte nabız ve solunum hızlanır,`tansiyon yükselir, genel bir sıcak basması hali, memelerde dolgunluk, kas gerginliğinde genel bir artış, meme başlarında dikleşme ortaya çıkar. ciltte yama tarzında renk değişiklikleri, klitoris ve labiumlarda şişme, göğüs bölgesinde ve memelerde kızarma meydana gelir. Tüm bunlarla birlikte vajina uzar ve genişler. Uterus yükselerek pelvis dışına çıkar. Erkekte ise uyarılma evresi penisin ereksiyonu (sertleşmesi) şeklinde gerçekleşir

Plato evresi: Bu evrede seksüel gerginlik ve erotik duygular yoğunlaşır ve had safhaya ulaşır. Cilt değişiklikleri daha belirginhale gelir, meme başları daha da dikleşir. Labiumlar şişer ve koyu kırmızı bir renk alır. Vajinanın alt 1/3 lük kısmı şişip kalınlaşarak orgazmik platform adlı yapıyı meydana getirir. Uterus tümüyle pelvisten dışarı çıkmıştır. Yeterli uyaran olduğunda bu dönem orgazmla son bulur. Plato evresinde ejakülasyon (boşalma) öncesinde erkekte sıklıkla berrak ve yapışkan kıvamlı bir sıvı gelir. Bu sıvının içinde az sayıda canlı sperm de bulunabileceğinden kadının erkek boşakmadan önce de (geri çekme adı verilen yöntemle) gebe kalabilmesi mümkün olmaktadır.


Orgazm evresi: Orgazm esasen sempatik sistem tarafından yönlendirilen bir kasama cevabıdır. Uyarılma ve plato evresinde birikmiş olan gerginliğin boşaltılmasıdır ve tün cinsel hisler arasında en güçlü ve doyurucu olanıdır.orgazm esnasında vajina, perine, anüs ve orgazmik platform adı verilen yapıyı oluşturan kaslarda 3-15 adet arası 0.8 sn. süren reflex ritmik düzenli kasılmalar oluşur ve bu kasılmalar orgazm duygusunu ortaya çıkarır. Orgazm esnasında bir çok kadın ayrıca uterusta da kasılmalar hisseder. Bu yüzden bazı kadınlarda histerektomi (ameliyetla uterusun çıkarılması) sonrası orgazmın niteliklerinde değişiklik olabilir. Erkekler de ise orgazmı ejakulasyon (boşalma) takip eder. Erkekler orgazm döneminden sonra belli bir refrakter (cevapsız) döneme girer ve bu dönemde uyaranlara cevapsızdırlar. Kadınlarda ise böyle bir dönem olmadığı için çok sayıda orgazmı arka arkaya yaşayabilir ve tek bir ilişki esnasında ve/veya öncesinde ard arda çok sayıda orgazm olabilirler.


Çözülme evresi: Orgazmla birlikte uyarılma evresinde biriken tüm gerginlik kaybolu ve kadında bir gevşeme ve kendini iyi hissetme duygusu ortaya çıkar. Takiben uyarılma evresinde ortaya çıkan değişikliklerin tümü çözülerek geri döner. Tüm bu geri dönüş süreci 5-10 dakika sürer.


CİNSEL İŞLEV

Cinsellik, bilişsel ve davranışsal bileşenler içeren, kültürel etkiler, değer yargıları ve cinsel mitlerle biçimlenen, biyolojik, psikolojik ve sosyal yönleri olan özel ve karmaşık yaşamları olan yaşantı olarak tanımlanabilir. Biyolojik boyut, esas olarak üremeyi içermektedir. Değer yargıları, inanç ve geleneklerle biçimlenen sosyal boyut iki insanın birlikte oluşumunu tarifler. Duygusal paylaşım yoğunluğunun belirleyici olduğu psikolojik boyut ise kişilerin yakınlaşma, bütünleşme, bir olma gereksinim ve isteklerinin belirginleşmesine ışık tutar. Çünkü kişilerin duygusal paylaşımları doğrultusunda cinsel davranış biçimleri de değişebilmektedir. Bu bağlamda çok özel bir yaşantı modeli olan cinselliğin normalite sınırlarının çizilmesi çok zordur. Ama sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam içinde sıkıntı, korku, endişe ve suçluluk barındırmaz denilebilir. Ruhen ve bedenen sağlam ve sağlıklı bir beden, uygun fiziksel ve duygusal cinsel uyaranlar, cinsel uyarılmanın iyi algılanmasını engelleyen etkenlerin olmaması, aksine tatlı konuşmalar vb. cinselliği olumlu yönde etkileyen etkenlerin varlığı; sağlıklı ve mutlu bir cinsel işlev için gerekli en temel öğelerdir.

Erkeklerde cinsel anatomi
Erkeklerde cinsel uyarılma,kadınlardakinin aksine,tüm vücut düzeyine değil,öncelikle genital bölgeye odaklanmıştır. Oysa tüm vücut cinsel yönden uyarılabilir. Meme uçlarının stimülasyonununerkeksiolmadığından korkanların dışında,çoğu erkek meme başı stimülasyonu ile uyarılabilir.erkek genital organlarının cinsel duyarlılığı,anotomik bölgelere göre belirgin farklar gösterir. Bu bölgelere giderek azalan duyarlılık sırasına göre şöyledir:

. Penisin ön yüzünde,hemen glansın ( Penis başı ) arkasında kalan franular bağın bulunduğu bölge,
. Glansın çevresi.
. Üratral meatus.
. Penis gövdesi.
. Skrotal bağ ile anus arasında kalan perineal bölgede yer alan penisin tabanı.
. Skrotum ( testis torbası ) ve testisler (sadece nazik dokunma)
. Perianal bölge

Hem kadın hem de erkeklerde,perianal bölgenin cinsel duyarlılığı yüksektir ve her iki cinste de bazı bireyler anal ilişkiye yüksek düzeyde cinsel yanıt verirler.